KONKORDATODA ALACAKLILARIN HUKUKİ KONUMU

07 Kas 2025

KONKORDATODA ALACAKLILARIN HUKUKİ KONUMU


KONKORDATO SÜRECİNDE ALACAKLILARIN HUKUKİ KONUMU

Modern ekonomik düzenin sürdürülebilirliği, borç ilişkilerinin güvenli, öngörülebilir ve dengeli biçimde yürütülmesine bağlıdır. Ancak ekonomik dalgalanmalar, piyasa koşullarındaki ani değişimler ve beklenmeyen mali gelişmeler sonucunda, iyi niyetli borçluların da ödeme güçlüğüyle karşılaşması kaçınılmaz hale gelebilmektedir. Böyle bir durumda borçlunun mevcut malvarlığı, tüm borçlarını eksiksiz biçimde karşılamaya çoğu zaman yeterli olmayacaktır. Borçlunun bütün borçlarını derhal ödemesinin beklenmesi ise fiilen iflas sürecini hızlandırıcı bir etki yaratacaktır. Bu tabloda erken harekete geçen alacaklılar borçlunun malvarlığından alacaklarını kısmen ya da tamamen tahsil edebilirken; daha geç davranan alacaklılar hiçbir tahsilat yapamama riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Böyle bir durum, yalnızca ekonomik düzenin işleyişi bakımından değil, alacaklılar arasında hakkaniyet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesi açısından da ciddi bir dengesizlik doğuracaktır. 

Bu dengesizliği önlemek amacıyla hukuk düzeni, borçlunun mali yapısını koruyarak yeniden yapılanma imkanı bulmasını ve alacaklılar arasında hakkaniyete uygun bir denge kurulmasını sağlayacak bir çözüm yolu olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen konkordato kurumuna yer vermiştir. Konkordato, ekonomik koşullar nedeniyle ödeme güçlüğüne düşen borçlulara faaliyetlerini sürdürebilme, alacaklılara ise adil bir paylaşım imkânı sunan önemli bir yeniden yapılanma mekanizmasıdır. 

Konkordato süreci, borçlunun malvarlığını koruyan bir yeniden yapılanma aracı olmakla birlikte alacaklıların takip hakları üzerinde doğrudan etkiler doğurur. İcra ve İflas Kanunu’nun 294. maddesi uyarınca konkordato mühleti boyunca borçlu aleyhine yeni takip başlatılamaz; başlamış olan takipler durur, ihtiyati tedbir ve haciz kararları uygulanmaz. Ancak 206. maddenin birinci sırasında yer alan imtiyazlı alacaklar bakımından haciz yoluyla takibe izin verilmiştir. Bu hüküm, genel takip yasağının önemli bir istisnasını oluşturur. 

Bu süreçte, tasdik edilen konkordato projesinde aksi kararlaştırılmadıkça, kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur ve zamanaşımı süreleri işlemez. Böylece borçlunun malvarlığı üzerindeki baskı kaldırılarak bir koruma kalkanı oluşturulur. 

Rehinli alacaklılar bakımından konkordato mühleti daha farklı sonuçlar doğurur. İİK m. 295 uyarınca mühlet süresince rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılması veya başlamış takiplere devam edilmesi mümkündür. Ancak bu takipler kapsamında muhafaza tedbiri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Yalnızca bazı istisnai hâllerde — rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılmayacak olması, değerinin düşmesi veya muhafazasının masraflı hale gelmesi gibi durumlarda — mahkeme kararıyla satışa izin verilebilir. Satış yapılması halinde, satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin bedeli kadar ödeme yapılır. Ayrıca rehinli alacaklara ilişkin faiz, rehin bedeliyle sınırlı olmak kaydıyla işlemeye devam eder. Bu düzenleme, rehinli alacaklılara teminatlı pozisyonlarını koruma imkânı tanırken, bireysel cebri icra yolunu sınırlamaktadır. 

 

Konkordato mühleti sürecinde takas işlemleri, İİK’nın 200 ve 201. maddelerine tabidir ve bu maddelerin uygulanmasında mühletin ilan tarihi esas alınır. Bu kapsamda, borçlu ile alacaklı arasında mühlet ilanından önce doğmuş karşılıklı borçlar varsa, alacaklı bu borçları takas etme hakkına sahiptir. Buna karşılık mühlet ilanından sonra doğan borçlar takasa konu edilemez; ayrıca alacaklı, sırf takas hakkı kazanmak amacıyla mühlet kararından sonra borçluya borç doğuracak işlem yapamaz. Bu düzenleme, takas hakkını tamamen ortadan kaldırmayıp yalnızca sınırlandırmakta ve belirli bir tarih kriterine bağlamaktadır. 

Diğer yandan, hacizli mallar bakımından İİK m. 186 hükmü uygulanır. Konkordato mühletinden önce borçlunun malvarlığı üzerine konulan hacizler geçerliliğini korur; ancak mühlet süresince bu mallar üzerinde satış işlemleri gerçekleştirilemez. Mallar hacizli şekilde kalır fakat alacaklılar satış talebinde bulunamaz ve satış günü verilemez. Mühlet sona erdiğinde veya konkordato tasdik edilmezse, satış işlemlerine kaldığı yerden devam edilir. Böylece borçlunun malvarlığı korunurken, alacaklıların haciz hakları da tamamen ortadan kalkmamış olur. 

Konkordato sürecinde alacaklıların alacaklarına kavuşabilmeleri için öncelikle alacaklarını süresi içinde komiserliğe bildirmeleri gerekir. İİK m. 299 uyarınca alacaklılar, komiser tarafından 288. madde gereğince yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren on beş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilir. İlan, adresi belli olan alacaklılara ayrıca posta yoluyla da gönderilir. İlanda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların, bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine katılamayacakları açıkça ihtar edilir. Bu düzenleme, alacaklıların konkordato sürecine aktif katılımını sağlamak ve konkordatonun tasdiki için gerekli alacaklılar cetvelinin oluşturulmasını temin etmek amacıyla getirilmiştir. Alacaklarını süresi içinde bildiren alacaklıların talepleri konkordato komiseri tarafından incelenerek bir alacaklılar cetveli hazırlanır. Bu cetvelde alacakların tutarı, niteliği, varsa teminat bilgileri ve komiserin değerlendirmesi yer alır. Alacaklılar cetvele karşı itiraz edebilir; cetvelin kesinleşmesiyle birlikte konkordato projesi bu kayıtlar esas alınarak şekillenir. Konkordato projesi mahkeme tarafından tasdik edildiğinde, alacaklılar bu cetvelde kayıtlı alacakları oranında tahsilat yaparlar. Teminatsız alacaklılara proje kapsamında belirlenen oran veya vadeye yayılmış ödeme planına göre ödeme yapılırken; rehinli alacaklılara, rehin bedeli kadar ödeme yapılır veya proje hükümlerine göre özel düzenlemeler uygulanır. Rehin bedelini aşan kısım, teminatsız alacak olarak projeye dahil edilir. 

Konkordato süreci, alacaklılar açısından pasif bir bekleme dönemi değil; faiz, takas, rehinli malların satışı ve alacak bildirimi gibi teknik konularda hakların dikkatle korunması gereken bir yeniden yapılanma sürecidir. Bu süreçte hem alacaklılar hem borçlular bakımından önemli hak ve yükümlülükler doğar. Sürecin her aşamasının profesyonelce ve titizlikle yönetilmesi, konkordatonun başarıyla sonuçlanmasını ve tarafların haklarının güvence altına alınmasını sağlayacaktır. 

Hukuki desteğimize mi ihtiyacınız var ?